7 Temmuz 2014 Pazartesi

Anonyma / Eine Frau in Berlin

26 Nisan 1945 yılında Berlin'e ilk giren Sovyetler Birliği'nin Kızıl Ordu birimleri olmuştu...

Sovyetler, Moğolistan, Elbruz Dağları, Kafkasya, Beyaz Rusya, Ukrayna başta olmak üzere tüm orta Asya ve Rusya topraklarında kalan milletlerden oluşturduğu milyonluk gücüyle 26 Nisan sabahı  Polonya üzerinden Berlin'e girmişti.

Berlin'in haritadaki yerini bile bilmeyen binlerce Sovyet askeri, Berlin'de yaşayanlara ve özellikle Almanlara karşı öyle bir öfke ve kinle dolmuştu ki, onların gözünde her bir Alman öldürülmeye değerdi.

Erkeklerinin birçoğunu savaşta kaybeden Alman kadınlarının yaşama şansları, binlerce Sovyet askerinin kaderine kalmıştı. Sovyet askerleri şehirde günlerce kadınlara istedikleri gibi tecavüz ettiler. Kadınlık onuru belki de tarih boyunca, bundan daha aşağılayıcı bir yargılamayla karşı karşıya kalmamıştı. Alman kadın gazeteci  Martha Hiller o günlerde yaşanan tecavüz olaylarını gün gün not etmiş ve saklamıştı..

Yıllar sonra gazeteci Martha Hiller bu notlarını kitaplaştırmış ve kitap içeriği yüzünden ilk basımını da sansürlü yapmak zorunda kalmıştı...  Kitap Anonyma ismiyle yayınlandı ve 2008 yılında da  Max Färberböck tarafından Eine Frau in Berlin ismiyle filme çevrildi...

Bu insanların bu zulmü yaşamasına neden neydi peki? Führerlerinin onları asla terk etmeyeceğini düşündüğü Alman halkı tüm bu zulümler yaşanırken Adolf Hitler sığınağında savaştırmak için küçücük çocuklara Cross İron/Zafer Madalyası takıyordu.  Aklını kaçırmıştı. Hala savaşın kazanabileceğine inanıyordu. ( Hitler'in son günlerinde sığınağında nasıl bir psikoloji içerisinde olduğunu merak edenler ve hala savaşı kazanabileceğine olan inancını görmek isteyenler,  William Shirer'ın Nazi Almanyası / Doğuşu, Yükselişi ve Çöküşü kitaplarının üçüncü cildde ki Çöküş kısmına bakabilirler )

Ne yazık ki Almanlar işgal altındayken bile Adolf Hitler'in onları kurtaracağından eminlerdi. Konuyu dağıtmamak adına yıllar öncesine gidelim...

Tarih 21 temmuz 1941...

Alman orduları Smolensk'i kuşattılar..  Alman askerleri ilk defa geldikleri bu topraklarda hiç tanımadıkları insanları öldürdüler, birçok köyü de yaktılar...

Alman askerleri birçok Rus kadınına tecavüz etti ve birçoğunu da evsiz bıraktı...  Rus savaş tarihçilerinin ve Sovyetler Birliğinin arşivlerinde bu katliamlarla ilgili birçok rapor var...

Savaşın kazananı yoktu, ve olmayacaktı da. 1941 yılında masum kadın, çocuk ve yaşlılar Smolensk'te ne zulümler yaşadıysa 1945 yılında Berlin'de, aynısını Alman halkı yaşamıştır... Savaşın getirdiği ağır psikolojik yıkımlar, birçok erkeğin yapmaması gereken davranışa itmiş, hayvansal güdülerini harekete geçirmiştir.

Aslında yazı da sadece yukarıda filmle ilgili birkaç pasaj yazacaktım ancak film olayları aktarmak da biraz yavan kalmış. O yüzden tarihsel sürecin ve olayların bu noktaya gelmesinin başlıca sebeplerine az da olsa değindik...

Woman İn Berlin orjinal ismiyle Eine Frau in Berlin, eksikleri çok olmasına rağmen gözden kaçmaması gereken filmlerden.. Film mide bulandırıcı eril yapının bünye üzerinde bıraktığı tiksinç etki için bile izlenebilir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder